19 Mayıs 2012 Cumartesi

Saçlar Üzerine

Vücudumda güzelliğine güvendiğim bir yerim varsa o da uzunca bir süredir bel hizası civarında gezinen saçlarımdır. Yapısal olarak ince telli ve yağlı saçlarım var. Ancak yıllardır aynı problemlerle boğuşunca kendimce bi başa çıkma mekanizması geliştirdim.

Öncelikle kuaförler sürekli yineliyor, çoğu zaman salona gelin diye söylüyorlar sanıyorsunuz ama saçları gerçekten de sık sık kestirmek gerekiyor. Çünkü saçlarınızın ucunda kırıklar oluştuğu zaman önlem almazsanız kırık saç teli boyunca yükseliyor. Aynı kangren gibi. Tabii öldürmüyor J. Peki ne sıklıkla kestirmek gerekir derseniz saçlarınızın tipine bağlı olmak üzere 2-3 ayda bir kestirmeniz uygun olur diye düşünüyorum. Kahkül yada yüz çevresinde şekilli bir kesiminiz varsa zaten bu süre aralığı sizin için zorunlu gibi bişey.

Türk kuaförlerinin genellenebilecek tek bir özellikleri varsa o da kesimden önce sizin belirttiğiniz uzunluğun en az iki katını kesiyor olmalarıdır. Çoğunlukla bu yüzden aslında istedğinizden daha az bir uzunluk vermeyi keşfetmişsinizdir bi kaç hayal kırıcı kesimden sonra. Ancak umudunuzu kaybetmeyin kızlar. Saçlarınızı tam olarak istediğiniz gibi hatta istediğinizden güzel kesen kuaförler de var. Beyaz atlı prens gibi nadir bişey ama var. (beyaz atlı prens diye bişey var, di mi?)

Belki dünyanın en snob görüşü ama ben her zaman nispeten pahalı kuaförleri tercih ettim, çünkü daha iyi hizmet alacağıma inanıyordum. Ve 3 sene boyunca kuaför kuaför gezdim. Dünyanın parasını alıp aynı saç rengini iki ay üstüste tutturamayan kuaförlerim oldu. Yılmadım. Boya sonrasında ensem amonyak kokarak dolaştım. Yılmadım. Simetrik olmayan saç kesimlerim oldu. Yılmadım. Ensemdeki ve alnımdaki küçük saçlar yıllarca fön çekilirken ihmal edildi. Yılmadım.

Sonunda aradığım kuaförü buldum. Bahsi geçen kuaför Bağdat Caddesi’ndeki Makas Kuaför. Ne kadar methetsem az. Bildiğim kadarıyla meşhur lüks kuaför zinciri Erdem Kıramer’in oğlu tarafından kurulmuş, iddiası da aynı kalitede hizmet daha ucuza sağlamak. Bunu nasıl sağlıyor diye sorarsanız kuaför salonları tamamen gerekli ölçülerde, lüks televizyonlar mermerler gibi dekoratif şeyler yerine sadece aldığınız hizmet için para ödüyorsunuz. (bütün bunları bu kuaför zinciri ilk açıldığı zaman kurucunun yanılmıyorsam milliyet gazetesine verdiği bi röportajdan edinmiştim, zaten kuaföre en baştan gitme sebebim de o makale oldu.)ilk önce kısıtlı semtlerde şubeleri olduğu için beşiktaşta bahçeşehir üniversitesi kampüsünün karşısındaki şubelerine gidiyordum. Bağdat caddesi şubesi açıldığından beri de oraya gidiyorum. ( Göztepe parkının hemen karşı tarafında yer alıyor.)

Makaleye buradan ulaşabilirsiniz.
Kuaför zincirinin kendi sitesi de şurada.

En iyi reklam “Word of mouth” tur derler ya, aynen öyle oldu. Aldığım hizmete normalde ödediğimden az para ödeyip çok da memnun olunca, ilk önce ablamı sonra da yakın kız arkadaşlarımı onlara yönlendirdim.

Neden bu kadar memnun kaldığımı ise oradan aldığım hizmet türleri ve memnuniyetimle örneklendirerek anlatıyım.

Öncelikle boyada gerçekten çok iyiler. Elde resimle kuaföre hepimiz en az bir kere gitmişizdir. Ve eğer yapılabilecek bir renkse aynısını yapıyorlar. Ve bilirsiniz normalde bir çok kuaförde dip boyası yaptırırken boyayı önce diplerinize sürüp bekleyip sonra saçınızın tamamına uygularlar. Ben bunu iyi bişey sanıyordum. Meğerse saçın dibiyle geri kalanının rengi tutsun diye yapıyorlarmış. Boşu boşuna her ay değişen bir saç rengi ve fazladan kimyasala maruz kalmış oluyordum. Burada ise sadece saçınızın dibindeki kendi saç renginize boya uygulanıyor. Ve saçınızın geri kalanıyla birebir aynı rengi elde edebiliyorlar.
Makas’a ilk gittiğimde saçımda bantlar halinde 3 farklı ton karamel vardı. O üç farklı ton karamele üç farklı boyayla müdahale ederek tek bir üniform renge dönüştürdüler.
Ayrıca herhangi bir işlem yaptırmadan önce doktor muayenesi gibi bi konsültasyon masaları var orada hizmet alacağınız kuaförle beraber istediğiniz modeli/rengi vs. tartışıyorsunuz ve en baştan olup olmayacağını/fiyatı söylüyorlar. Böylece iki tarafta da gerçekdışı beklentiler olmuyor.

Gelelim kesimlere, son 2 yıldır Makas’tan başka hiçbir yerde kestirmediğim saçlarımdan hiç olmadığı kadar memnunum. Öncelikle istediğiniz kesimi tam olarak anlatırsanız, tam istediğiniz gibi yapıyorlar. Yakışmayacak bir kesimse bile baştan söylüyorlar. Sadece uçlardan aldırmak için gittiğiniz kesim bile ortalama bir saat sürüyor. Çünkü kelimenin tam anlamıyla her saçınızla tek tek ilgileniyorlar.


Fiyatlar ucuz dediysem mahalle kuaförü ayarında değil. Ama inanın aldığınız hizmet karşısında değerlendirirseniz her kuruşa değdiğini göreceksiniz.

Bir de dükkanın “attitude” undan bahsetmek isterim. Tek kelimeyle "cool". Bilmiyorum vardığım kanı doğru mu ama, çıraklıktan gelme değil de saç tasarımı işini gerçekten yapmak istedikleri için orda olan insanlar çalışıyor gibi geliyor bana orda. (Zaten bir akademileri varmış orada, işin ciddiyetine yaraşır biçimde eğitim veriyorlarmış.)

Hayatta en sinir olduğum ilk üç şeye girmesi muhtemel bir şey varsa o da kuaför muhabbetidir. Bendeniz yaradılış itibarıyla tanımadığım insanlara mermer suratım ve ketum kişiliğimle yaklaşırım. Ve kuaförlerin saçımı yaparken benle konuşmaya çalışmaları, o fön gürültüsü içinde hiçbir anlamı olmayan sohbetler etmek şimdi yazarken bile canımı sıkıyo. Buradan talep ediyorum, müşterilerle yapılan işlemle ilgili konular dışında konuşmak yasaklansın. Şimdi bunları diyince kendimi iğrenç bi insan gibi hissettim onlar da insan, belki konuşmak istiyorlardır diye düşündüm. Ama ne bileyim, saçlarınız da çok uzunmuş, boyayı nerde yaptırdınız, kesiminizi yenilemeniz gerek gibi ( her kuaförün bir diğerini saçlarınıza bakarak karalaması da tamamen ayrı bi hikaye,saçımı bizzat kendisi kestiği halde bidahaki gidişimde tanımayıp kendi kesimini kötüleyen kuaförle karşılaşmışlığım çoktur.) muhabbetler de içini açmak için çok yanlış başlangıç cümleleri gibi geldi. Dostum şu an benim en kıymetli hazinem, saçlarımla uğraşıyosun, zaten diken üstündeyim sus da işine bak demek geliyor içimden. Neyse, makas’ta o saçma sapan muhabbetler de yok ciddi bir şekilde sadece yapılan işlemle ilgili konuşuluyor. (kötü hizmet verselerdi bile sırf bunun için buraya giderdim. 9GAGdeki socially awkward penguin bizzat benim çünkü. bkz: Socially awkward penguin)

Son olarak unutmuştum ekliyim, 6 ay falan önce saçlarımı boyamayı bırakacağımdan, saçlarımı kendi rengine boyatmaya gittim. Bilmiyorum biliyor musunuz ama doğal saç rengini boyayla yaratmak çok zordur çünkü boyalar çoğu zaman gerçek saçlardan daha pigmentlidir ve parlaklığı da çoğu zaman gerçek saçtan kat kat daha fazladır. Fakat imkansızı başardılar ve saçımı kendi rengine döndürdüler, hatta daha sonra başka bir şehirde gitmek zorunda kaldığım kuaförlerde saçlarım hep doğal sanıldı.

Parlak saçlı blogger'ınız,
Öptüms.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konuda sen ne düşünüyosun şekerims?