Tırnak batması dünyanın en acı verici ve en küçümsenen
sağlık problemlerinden biri. Çoğu zaman kalıcı bir sonuç almak için birkaç farklı
prosedür denemek gerekiyor.
Bizzat kendi deneyimim iki ayağımın başparmaklarından irili
ufaklı toplam 6 operasyon şeklinde gerçekleşti. İlk önce sağ ayağımda sonra sol
ayağımda yaşadığım bu illet sağlık problemini bir süre iki ayağımda birden
yaşadım. Süper acı verici ve günlük hayatınızı kökünden değiştiren bir şey. Bir
kere konforlu bir şekilde yürüyemiyorsunuz, konforu bırak acısız bi şekilde
yürüyemiyorsun. Ben bu acıyı çektiğim süre boyunca hayatımı yatay şekilde
geçirdim. Dolayısıyla bu zorunlu tembellik size kilo aldırıyor. Ayrıca sürekli
açık ya da önü geniş ayakkabılar giymeniz gerekiyor. Parmağınızı acıdan korumak
için yürüme biçiminizi değiştiriyorsunuz. Ben içe basmaya başlamıştım mesela.
Bildiğim kadarıyla genetik bir eğiliminiz de olabiliyor (örneğin
tırnak yatağınızın biçimi başına bişey gelmediyse tamamen genetik) ama kendi
hatalarınızla da bu problemi çağırabiliyosunuz. Yanlış ayakkabı, sürekli darbe
almak, enfeksiyonlar, yanlış tırnak kesimi vs. ile.
Benimki genetik eğilimden oldu.
İlk başlarda sağ ayak başparmağımda sık sık tırnağımın bir
tarafında batmadan dolayı enfeksiyon oluyordu, birkaç kere antibiyotik
kullanarak enfeksiyonu kuruttuk fakat bu hastalığı değil belirtiyi tedavi eden
bişey olduğu için geçiciydi. Problemi kökünden halletmezseniz enfeksiyon
sürekli geri gelecektir.
1 sene kadar bu enfeksiyon böyle gitti, görünürde bölgeyi temiz tutuyordum, batticonla ve sabunlu suyla her gün temizliyordum. Fakat enfeksiyon tırnağımın altına yayılmış ve bir gün pansuman yaparken irinle beraber kan geldi. Eller ayaklar çok kanar bilirsiniz. Çok korktum ve hem hastalık hastası hem çok fazla ansiklopedi okumuş bir çocuk olarak aklıma milyon tane kötü ihtimal geldi. Hemen kendimi hastaneye götürttüm. Bir hafta sonraya küçük bir operasyon için randevu verdiler. Bu sürede de antibiyotik kullandım iltihabı kurutmak için.
Küçük bir operasyon dediler. Ama korkudan bayılacaktım
nerdeyse. Doğruya doğru operasyon küçük, bırak ameliyathaneyi genelde pansuman
odasında yapıyorlar. Ama acıyor, hem de baya acıyor. Operasyon sırasında
parmağınız kesilip biçilirken acımıyor tabiki. Lokal anestezi iğneleri
acıtıyor. Parmağınızın çapı etrafında gerekli olduğu kadar, 4-5 iğne yapıyorlar.
Ne kadar derine iniyor iğneler bilmiyorum ama bana kemiğime kadar inmiş gibi
gelmişti. Haliyle çok acıyor. Ama son iki iğne diğerlerinden az acıyor çünkü
parmağınız uyuşmaya başlamış oluyor. Burayı bütün ihtişamıyla anlatışım kimseyi
korkutmak değil, olabildiğince abartmadan anlatmaya çalışıyorum. Ben bu
operasyonu olurken bu kdr acıyacağını hiç bilmiyordum. Ve bilmek isterdim. Doktorlar
bu kısmını pek söylemiyorlar. Onlara da hak vermek lazım, yaptıkları bir çok
işleme göre odlukça küçük ve kısa süren bir işlem. Ancak o masadaki sizseniz ve
ilk başınızdan böyle bir şey geçiyorsa zor bir deneyim. Hele hele benim gibi
şımarık ve canı kıymetli bir çocuksanız acı fazla gelebilir. Bilemiyorum belki
de benim acı eşiğim düşüktür. Ama aynı problemi yaşayan bir erkek arkadaşıma takımlara tekme mi tırnak batması mı daha çok
acıyor dediğimde kesinlikle tırnak demişti. Kızlarda kıyaslama yapıcak böyle bi
acı olmadığı için bu örneği verdim.
Acı dediğim kısım 1 dakikadan az sürüyor. Daha sonra
parmağınız uyuştuğundan size şişip balon olmuş gibi geliyor. Operasyonu basit
bir şekilde anlatmak gerekirse tırnağınızın bir kısmını etten ayırıp, genelde
tüm tırnağı çekmek yerine sadece batan tarafı kesiyorlar artık, kökünden
çekiyorlar. Bu çekilen parçanın kalınlığı 4 mm falan. Daha sonra tırnak
yatağınızın o bölümünü tahrip edip bir daha çıkmamasını umarak etinizi geri
dikiyorlar. Tüm bunlar olurken gerçekten hiçbir acı hissetmiyorsunuz. İlk gece
eve gittiğinizde acıdan uyuyamıyorsunuz. Çünkü anestezi geçtikten sonra o taze
yara sıcaklığı oraya geliyor ve kalbiniz bütün gece orda atıyor. Bu aşırı acı
sadece bir gece sürüyor genelde. Ağrı kesiciler benim durumumda pek faydalı
olmamıştı.
1 hafta pansumana gidip geliyorsunuz, bu arada enfeksiyon
için antibiyotik kullanmaya devam tabiki. Sonra dikişlerinizi alıyorlar. Benim geçirdiğim
her 6 operasyonda da 4-5ten fazla dikiş atılmadı. Tabii bu arada ayakkabı
giymeyi bırak terlik bile giyemiyorsunuz, çünkü başparmağınızda kocaman bir
sargı oluyor, hiçbir yere sığmıyor parmağınız. Ben ikinci seferden sonra bir
flip flop terliğin plastik kısmını kestikten sonra terliği ayağıma
bantlıyordum. Minimum acı ve maksimum konfor.
İlk operasyondan sonra tırnağım geri çıkana kadar durum
gayet iyiydi. 6 ay kadar acısız yaşadım. Özetle 6 ay boyunca her gün çekeceğiniz
acıyı konsantre biçimde 2-3 günde operasyonla yaşayıp sonrasında bi süre rahat
ediyosunuz.
Daha sonra aralıklarla aynı ayağımdan 2 defa daha operasyon
geçirdim. İkinci de aynı şekilde sonuçlandı. 3ü de ise daha değişik bir metod
denendi. Yazın memlekete gitmiştik, orda yine bu tırnak batmam alevlenince
hemşire olan kuzenimin tavsiyesiyle orda bir hastanede operasyon geçirdim. Bu sefer
tırnağımı çekmek yerine battığı yerdeki etleri aldı doktor. Düşünürseniz çok
mantıklı, tırnağı değiştiremiyorsan parmağı değiştir.
İşte teoride çok mantıklı olan bu operasyon çok çok yanlış
sonuçlandı. Apaçık biçimde enfeksiyon olan ayağıma antibiyotik vermeyen doktor
sayesinde İstanbul’a geri döndüğümde çürümeye başlayan bir ayakbaşparmağım
vardı. İki tarafa da 4er taneden dikiş atılmıştı ve ben 3 günde bir pansumana
gidiyordum. Bu böyle enfeksiyonu yeninceye kadar tam 2,5 ay sürdü. 2,5 ay
boyunca sürekli ağladım, ayağım iyileşmiyor, sürekli acıyor ve ben yazın
ortasında hiçbi şey yapmadan evde oturuyordum. Pansumanımı yapan hemşirenin
bile yarama bakarken içi geçiyordu çünkü sargıyı her açtığında derim gazlı
bezle beraber kalkıyordu.
Halimi tarif etmem
gerekirse bir ayağımda ayakkabı bir ayağımda ayağıma bantlanmış bir terlik
tabanıyla gezdiğimi düşünün. Hiç hoş bir görüntü değil.
2,5 ay sonunda sargılardan kurtulduğumda ise artık ayağıma
bakamıyordum, evin içinde sürekli o ayağımda çorapla geziyor, captain hook gibi
yürüyordum.
Ama artık bu kadar acının karşılığı mıdır nedir, o ayağımdan
kabuklar düştükten, yaralar soyulduktan, derim yenilendikten sonra bir daha hiç
şikayetçi olmadım. Zaten tırnağım batmak istese de batacağı bir yer yok. İki parmağım
birbirinin aynı değil, ama inanın bu ödemeye değer bi bedel.
Diğer ayağımdan da aynı şekilde 3 operasyon geçirdim, 2si
kısmi tırnak çekme, 3. Sü diğeri gibi etlerimde değişiklik şeklinde oldu.
6 operasyondan sonra artık dikişlerimi kendim alacak kıvama
gelmiştim. Toplamda 40 dikiş ve 6 operasyon.
Tabii bu süreçte bir çok şey öğrendim. Artık ayaklarımın kendi
geliştirdiğim bir yöntemle en azından mevcut durumlarını koruyabiliyorum. Yöntem
şöyle, tırnağınızı biraz yukarı kaldırmak istiyorsunuz. Amaç tırnağın battığı
yerle tırnağın arasına mesafe koymak. Bunu da şöyle yapıyorsunuz; tırnağınızı
güzelce dezenfekte ettikten sonra, Furacin ya da aynı nitelikte antibakteriyel
bir kreme batırdığınız ince bir pamuk parçasını tırnağınızla etinizin arasına
sıkıştırıyorsunuz. Bu pamuğu sakın çok kalın yapmayın, bu sefer boşuna
tırnağınızı zorlayıp yaralı bölgeye mikrop doldurabilirsiniz. Böyle böyle bu
pamuktan destek alarak tırnaklarınız yükselecektir. Uzunca bir süre sürekli
yaptığım bu işlemi artık ayda 1 veya 2 defa yapıyorum ve yeterli oluyor. Temizlik
çok çok önemli, bunu yapamıyordsanız bile ayaklarınızı ılık sabunlu suyla veya
Batticonla yıkayın. Hatta ben Batticon un sıvı sabununu ılık suya damlatıp ona
ayağımı sokardım.
Şimdilerde yürüyüşüm düzeldi, tırnaklarıma bakabiliyorum, ve
acı çekmiyorum.
İşte tavsiyeler;
Tırnak batması probleminizi sakın ama sakın pedikürcüler
gibi sağlık uzmanı olmayan kişilere çözdürmeye çalışmayın. Hele ayağınızda
enfeksiyon varken böyle bir şey yaptırıcaksanız ayağınızın üzerinden otobüs
geçsin daha iyi.
Enfeksiyonları ciddiye alın. Zamanında müdahale edilirse
benimki gibi tırnağın altına inmeden yokedebilirsiniz.
Kişisel kanaatim ayak sağlığı merkezlerine de gitmemeniz. Dediğim
gibi doktora gidin. Bu işin uzmanı onlar. Ayak parmaklarınız ve yumuşak doku
iltihapları hassas şeyler. Doktorlara güvenin.
Tam bilgi sahibi olmadan bıçak altına yatmayın.
Eğer yatarsanız da bilgilendireyim, yeniden ayakkabı
giymenin doktorların söylediği gibi 1 hafta falan değil en az 3 hafta alıyor. Çünkü
zaten en az bir hafta dikişler alınıncaya kadar sargınız bırak ayakkabıya
sargıya sokulamayacak kadar büyük oluyo, dikişler alındıktan sonra 10 gün
geçmiş oluyor ama bölgedeki hassasiyet ahla gitmediği için ben ayakkabı
giyemiyordum.
Enfeksiyonu yendikten sonra da ayaklarınızı temiz tutun. Ilık
suyla yukarda dediğim gibi beyaz sabunu yada bir damla Batticon sıvı sabunu
karıştırın, bir yandan ayaklarınız temizlensin bir yandan bunu bir ayak banyosu
gibi kullanıp dinlenin.
Yukarda söylediğim pamuk sokma ile ilgili de tavsiyelerim
var, pamuğu en geç 3 günde bir, ıslandıysa hemen değiştirin. Pamuğu tırnağınızın
ta dibine ittirmeniz gerekmiyor, amacımız sadece destek olmak.
Çorapsız ayakkabı giymeyin. Eğer çok terleyen ayaklara
sahipseniz, ayağınız kendi teri içinde kaldıkça deriniz yumuşayacak ve batan
yerde zedelenmeye daha müsayit olacaktır. Hem de sıcak ve nemli ortamlar birer
bakteri cennetidir.
Ayakkabı seçerken başparmaklarınıza yeterince alan bırakın.
Umarım uzun yıllar canımı çok yakan bu problemle ilgili sizi
biraz olsun aydınlatabilmişimdir. Ama her zaman böyle işlerde bir doktora
danışın.
Operasyon Manyağı Blogger’ınız,
Öptüms.
Merhaba
YanıtlaSilTırnaklarınız batan kısımlar alındıktan sonra yeniden nasıl battılar? Bende sadece batan yerleri aldırmıştım 9 ay oldu yeniden batmaya başladı sanırım. Parmağın üst kısmında (sanırım dipte) bi şişlik oluştu. Sanırım nüksediyor değil mi? :(
Batan kısım alındıktan yaklaşık altı ay sonra tırnak yeniden eski haline tamamen dönmüş oluyor. Dolayısıyla sadece tırnağın bir kısmını aldırmak çözüm değil. Sağ ayağım tamamen iyileşti ama onda tırnak etlerimde bir düzeltme yaptılar. İki parmağım birbirinden görüntü olarak farklı oldu ama kesin çözüm oldu.
Sil